Ataşehir Evde Fizik Tedavi : Evde fizik tedavi ihtiyacı olan hastaların kendi evlerinde fizik tedavi uzmanı eşliğinde seans uygulanmasıdır. Ev ortamında fizik tedavi görmek isteyen hastaların sayıları artış göstermektedir. Akademi Sağlık, Fizik Tedavi evde sağlık hizmetleri kapsamında İstanbul’un tüm ilçelerinde fizik tedavi hastalarına hizmet vermektedir.
Alanında uzmanlaşmış ve tecrübeli fizik tedavi uzmanı ekibimiz tarafından hastaların kendi ev ortamlarında fizik tedavi seansları uygulanır, Rehabilitasyon süreci fizyoterapistlerimiz tarafından belirlenir. Egzersizler ve manuel terapi tekniklerine ek olarak elektrik akımları da kullanılır.
-Hasta evinde kendini daha rahat ve güvenli hisseder.
-Hastaneye gidip gelmek ağır hasta grupları için büyük zorluk oluşturduğundan bu tür hastaların ev ortamında fizik tedavi alması hem hasta için hem de ailesi için daha avantajlıdır.
-Hastanelerde uzun randevu sürelerini beklemek yerine evde seanslara başlamak daha kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleşir.
-Evde uygulanan fizik tedavide fizik tedavi uzmanı hastasıyla birebir ilgileneceğinden ona daha çok zaman ayırır ve tedavi daha verimli geçer.
Felç (İnme) hastaları, MS, Parkinson, Omurilik Yaralanmaları gibi nörolojik hastalıklarda, kalça-diz protezleri, kalça kırığı, ön çapraz bağ ameliyatları gibi ortopedik hastalıklarda ve yürümesini yitiren, kasları zayıflayan geriatrik hastalıklarda evde fizik tedavi uygulanabilir.
Fizik tedavi seansları ortalama 1 saat sürmekle birlikte hastanın yaşı, hastalığı, fiziksel durumu ve kapasiteleri göz önüne alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu uygulanacak seans sayısı belirlenir. Haftada 3-4 seans fizik tedavi uygulanması idealdir.
Akademi Sağlık Hizmetleri iletişim hattını arayarak Evde Fizik Tedavi & Rehabilitasyon hizmetleri hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve hizmet talebinde bulunabilirsiniz.
Ülkemizde son yıllarda evde fizik tedavi hizmetleri oldukça gelişim gösterdi. Bu ilerleyişi sağlayan şey önceki yıllardaki fizyoterapist sayısındaki eksikliğin bitmesi gibi görünse de, temel faktör hasta ve yakınlarının artık daha bilinçli olmalarıdır. Şöyle ki; eskiden özellikle taşrada felç geçiren bir hasta hastalığın ilk döneminde kısa süre şehirdeki hastanede tedavi görür sonrasında evine taburcu edilirdi. Tedavinin asıl önemli olan rehabilitasyon kısmı yapılmadığı için hasta kaderine mahkum şekilde ömrünün kalanını yatalak devam ederdi.Hasta fizik tedavi görmesi gerektiğini bilmiyor, bilse de tedavisini üstlenecek fizyoterapist veya merkez bulamıyordu.
Son yıllarda ülkemizdeki fizik tedavi merkezi sayısında ve buna paralel fizyoterapist sayısında artmaya bağlı olarak evde fizyoterapinin bilinirliği oldukça arttı. Durumu müsait olanlar ve herhangi bir merkeze tedavi için zaman ayıramayacak durumda olan hastalar için evde tedavi görmek daha cazip gelmekte. Artık evde fizik tedavi hizmeti veren belediyeler ve devlet hastaneleri bile var.
Buraya kadar herşey güzel olmakla birlikte karşımıza yeni sorunlar çıkmakta. Eskiden fizyoterapist sayısındaki yetersizlik ve toplumda böyle bir hizmetinin pek bilinmemesi sorundu.Şimdilerde herhangi bir tıp eğitimi almamış kişiler türedi. Bunlar; masörler, beden eğitimciler, kendilerini kırık çıkık uzmanı diye tanimlayanlar, plaket egitmenleri, teknikerler, alaylılar..vs. İnsan sağlığını bu kadar ucuz gören ve hiçbir tıbbi bilgisi olmayan bu kişiler birçok kalıcı hasara yol açmaktadirlar. Özellikle ortopedik vakalarda hastanın kalça protezini yerinden çıkarma, omuz ve dirsek kırıkları sonrası rehabilitasyonda tekrar yeni kırıklara sebebiyet verme..vs. durumlar karşımıza çıkmakta. Buna sebebiyet vermemek için hasta ve yakınlarının güvenilir saglik kuruluşlarından destek almalari ve fizyoterapist olduğundan emin oldukları kişilerden hizmet almaları doğru olandır.
Tedavi süresi ve planı fizyoterapist tarafından belirlenir. Egzersiz ve manuel terapi tekniklerine ek olarak elektroterapi,kuru iğne tedavisi, kinesioteyp gibi farklı tedavi metodları kullanılır.
Fizik tedavi seansları ortalama 1 saat ile 1 buçuk saat arası sürmekle birlikte hastanın yaşı, hastalığı, fiziksel durumu ve kapasiteleri göz önüne alınarak değerlendirmeler sonucu tedavinin sıklığı belirlenir.
Bütün hastalıklar kişiye göre değişiklik göstermektedir. Bunun içindir ki tedavi uzunluğu ve dozu bireye özel planlanmalıdır.
-Sanılanın aksine evde fizik tedavi almak hastanelerden daha az maliyetlidir. Unutmayın ki hastaneye gidip gelirken harcadığınız zamanı parayla satın alamazsınız.
-Genelde ağır hastalar daha hastaneye giderken yorulurlar. Tedaviden çıkıp eve geldiklerinde tüm günü dinlenerek geçirirler. Bu da tedavinin uzamasına, tedaviden alınan verimin azalmasına neden olur.Oysa evde fizik tedavi ile herhangi bir yol gidilmeden uzmanlar sizin ayağınıza gelir, yolda yorulmadığınız için hastanedeki tedaviden daha iyi ve başarılı seanslar almış olursunuz.
-Hastaneye transfer sırasında doğan sorunlar minimuma iner
-Hasta evde fizik tedaviyle alışık olduğu ortamda olduğu için kendini daha rahat ve güvende hisseder.
-Hastaneye gidip gelmek ağır hasta grupları başta olmak üzere, asansör olmayan binalarda büyük zorluk oluşturduğundan bu tür hastaların ev ortamında fizik tedavi alması hem hasta için hem de ailesi için daha avantajdır.
-Hastanelerde uzun randevu sürelerini beklemek yerine evde seanslara başlamak daha kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleşir.
-Evde uygulanan fizik tedavide fizyoterapist hastasıyla birebir ilgileneceğinden ona daha çok zaman ayırır ve tedavi daha verimli geçer.
*Yoğun Bakım sonrası erken dönemde
*Felç (İnme) hastaları
*MS(Multiple Skleroz)
*Kanser Rehabilitasyonu
*ALS
*Bel ve Boyun fıtıkları
*Cerebral palsy
*Kas hastalıkları
*Parkinson
*Omurilik Yaralanmaları gibi nörolojik hastalıklarda
*FİBROMİYALJİ
*Kalça-diz protezleri
*Kalça kırığı
*Ön çapraz bağ ameliyatları gibi ortopedik hastalıklarda
*Spina bfida
*Tortikolis gibi pediatrik hastalıklarda
*Yürüyüş fonksiyon kaybı ve kasları zayıflayan geriatrik hastalıklarda evde fizik tedavi uygulanabilir.
Kuru iğne tedavisi, intramuskuler stimülasyon (İMS) ve kuru iğneleme olarak da bilinir. Bu yöntem Kanadalı bir doktor olan Dr. Gunn tarafındankeşfedilmiştir. İlaçsız bir ağrı tedavisi yöntemidir. Kronik kas ve iskelet kaynaklı ağrıların tedavisinde kullanılır.
Hastaların tanısı konduktan sonra, kuru iğne tedavisi tek başına veya diğer tedavilerle kombine olarak kullanılır. Bu tedavi yöntemi seanslar halinde uygulanır. Kuru iğne tedavisinde kullanılan iğneler, herhangi bir ilaç veya solüsyon içermezler. Kuru iğne ifadesinin kullanılması bu nedenledir. Herhangi bir nedenle alerjik ilaç içermediklerinden ilaçtan kaynaklanan yan ve alerjik reaksiyonlar oluşmaz. Kuru iğne tedavisinde çeşitli uzunluklarda ve çok ince iğneler kullanılır. Bu özel iğneler kasılmış ve kısalmış kaslara batırılır. Bu işlem ile kaslardaki spazmın çözülmesi, tedavinin esasını oluşturur.
Ağrılı bölgede kasılmış ve bu nedenle boyları kısalmış olan çok sayıda kas demeti bulunur. Ayrıca kronikleşmiş ağrıda, spazmla birlikte doku sertleşmesi de gözlenir. Bu nedenle tedavinin seanslar halinde uygulanması ve çok sayıda iğneleme yapılması gerekebilir.
Kuru iğne tedavisinde kullanılan iğneler akupunktur iğnelerine benzerdir. Ancak tedavi bir akupunktur yöntemi değildir. Akupunkturda iğneler belli noktalara uygulanır ve bir süre beklenir. Kuru iğne tedavisinde iğneler kaslara batırılıp hemen çıkarılır.
Baş ağrısı
Boyun fıtığı
Boyun ağrısı
Sırt ağrısı
Omuzda hareket kısıtlılığı ve omuz ağrısı
Bel ağrısı
Bel fıtığı
Tenisçi ve golfçü dirseği
Ağrılı kas spazmları
Bilgisayar kullanımına bağlı ağrı
Duruş bozukluğuna bağlı ağrı
Miyofasiyal ağrı sendromu
El, dirsek, omuz, topuk ve kasık tendinitleri
Diz ağrısı
Kalça ağrısı
Topuk ağrısı
Siyatik ağrısı
Spor yaralanmaları ve rehabilitasyonu
Çene eklemi ağrısı
Travma sonrası omurga ağrıları
Boyun, sırt ve bel fıtıkları